Deneysel Modal Analiz
Yapıların hasarsız deneysel ölçümler yardımıyla yapısal davranışlarının belirlenmesinde kullanılan Deneysel Modal Analiz Yöntemi ile hem depreme dayanıklılığın artırılması hem de yapısal durumun değerlendirmesi yapılmaktadır.
Bu yöntem sayesinde incelenecek yapılara yerleştirilen hassas ivme ölçerlerden gelen titreşim sinyallerinin işlenmesi ile yapısal davranış binaya herhangi bir zarar vermeden elde edilebilmektedir.
Son 10 yılda çeşitli yapıların hasarsız deneysel ölçümler yardımıyla yapısal davranışların belirlenmesi üzerine detaylı çalışmalar gerçekleştirilmiş olup, bu yapılara tarihi yığma ve ahşap köprüler, cami ve minareler, kuleler, bacalar, anıtsal yapılar, hamamlar, çelik ve betonarme köprüler, barajlar örnek verilebilir. Şu ana kadar yaklaşık 300 den fazla yapının yapısal davranışı deneysel olarak belirlenip, bazılarının da deprem güvenlik raporları ile güçlendirme projeleri hazırlanmıştır.
Ayrıca gerçekleştirilen deneysel çalışmaların restorasyon çalışmalarının öncesi ve sonrasın da tekrarlanması ile yapılacak restorasyon uygulamasının başarısını ortaya koymak adına hayati önem arz etmektedir.
Yangın ve Yüksek Sıcaklık Deneyleri
Mühendislik yapıları, kullanım ömürleri boyunca yangın vb. nedenlerden dolayı yüksek sıcaklık etkilerine maruz kalabilmekte ve dayanımlarını önemli ölçülerde kaybedebilmektedir. Bu durum yapıların yüksek sıcaklık etkileri altındaki yapısal davranışlarının değerlendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Göçme meydana gelmemiş ise, yapısal hasar durumu ve yapının kullanımına devam edilip edilmemesi kararı oldukça önemlidir. Çünkü taşıyıcı sistem elemanlarının dayanım ve rijitliklerinde belirli bir derecede azalmaların olduğu açıktır. Yüksek sıcaklık etkisine maruz kalan bir yapıda meydana gelen rijitlik ve dayanım kaybı düzeyinin belirlenmesi, bu kayıpların yapı sağlığı açısından önem derecesinin değerlendirilmesi ve bunlara bağlı olarak yıkım veya onarım-güçlendirmeye karar verilmesi için sonlu eleman analizleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında, yerinde ve/veya laboratuvar ortamında tahribatlı ve tahribatsız deneylerin yapılması ve elde edilen sonuçların sayısal değerlerle karşılaştırması konusu da yaygın çalışma alanı bulmaya başlamıştır. Bu kapsamda, yangın ve/veya benzeri yüksek sıcaklık etkilerinden dolayı oluşacak dinamik karakteristik değişimlerinin hızlı bir şekilde belirlenmesi, hasar tahminlerinin yapılması ve rijitlik değişimlerine bağlı kullanım durumunun tespit edilmesi için çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Yüksek sıcaklık etkisi altında “Yapı Sağlığı İzleme” konusunda yapılan çalışmaların genişletilmesi, bu çalışmalardan elde edilen sonuçlar kullanılarak üretilen formülasyon ve grafik/abakların ilgili yangın yönetmelikleri için veri oluşturması ve yeni çalışmalara ışık tutması çalışmalarımızın hedefleri arasında yer almaktadır.
Araba tabanlı fırınlar ısıl işleme tabi tutulacak ağır malzemelerin fırına yüklenmesinin hareketli bir araba vasıtası ile yapıldığı bir fırın türüdür. Müşterinin proses gereksinimlerini karşılayacak biçimde özel olarak tasarlanabilen araba tabanlı fırınlar tavlama, gerilim giderme, dövme öncesi ısıtma, normalizasyon, temperleme vb. gibi sanayinin birçok farklı uygulama alanında kullanılmaktadır.
Laboratuvarımız bünyesinde bulunan araba tabanlı fırına ait genel bilgiler ve bazı teknik özellikler;
Üretim Yılı : 2018
Faydalı Boyutlar : 2000 x 1500 x 2000 (en x boy x yükseklik) mm
Kapasite : 6 m3
Çalışma Sıcaklığı : 1100°C
Maksimum Sıcaklık : 1120°C
Isıtma Gücü : 210 kW
Isıtma : Elektrik
Yakıt Cinsi : Elektrik
Elektrik Gücü : 212 kW
Sarsma Masası Deneyleri
Yapıların deprem etkisi altında gerçeğe en yakın davranışlarının analitik olarak belirlenebilmesi için, zaman tanım alanında analiz metotlarının kullanımı gittikçe yaygınlaşmaktadır. Bu anlamda kaydedilmiş veya yapay deprem kayıtlarının kullanıldığı çalışmalarda dinamik etki altında yapısal davranış incelenebilmektedir. Dinamik etki altında yapısal davranışın incelenmesinde sarsma tablası deneyleri kullanılmaktadır. Bu deneylerin amaçlarından biride yapısal analizde kullanılan analitik modellerin kalibre edilmesidir. Bu kapsamda çalışmanın amacı, sarsma tablası deneyleri sonucunda elde edilen ölçümlere bağlı olarak dinamik karakteristikleri elde edilmiş bir yapının, doğrulanmış dinamik analiz sonuçları ile yapısal tasarımda yaygın olarak kullanılan analiz sonuçlarının karşılaştırılmasına olanak sağlar.
Ayrıca Sarsma Masası bir çok elektronik cihazın titreşim testlerinin gerçekleştirilmesinde de kullanılmaktadır.
Yapı Sağlığı İzlemesi
Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte, köprü, tarihi yapılar ve barajlar gibi önemli mühendislik yapılarının tasarımları bilgisayar destekli yöntemler kullanılarak kolayca yapılabilmektedir. Özellikle Sonlu Elemanlar Yöntemi kullanılarak hazırlanan çeşitli programlarla bu yapıların depremlere veya diğer dinamik etkilere karşı güvenlikleri belirlenebilmektedir. Bununla birlikte, hasar gören ya da yıkılan bu yapılar incelendiğinde, bilgisayar programlarıyla tasarlanan yapıların mevcut yapılarla arasında birçok farklılığın oluşabildiği görülmektedir. Bunların sebepleri arasında, tasarımlar sırasında bazı kabullerin yapılması ve çeşitli işçilik hataları yer almaktadır. Dolayısıyla, mevcut yapıların deprem ve daimi yükler altında güvenliklerinin deneysel yöntemler kullanılarak belirlenmesi ve zamanla yapıda meydana gelen değişimlerin yapının kalan ömrünü nasıl etkilediğinin izlenmesi gerekmektedir.
Ülkemizde mevcut olan önemli yapılardan köprü, tarihi yapılar ve barajlara ait seçilecek birer yapının yapı sağlığı izlemesi ile deprem, su, rüzgar, korozyon, insan ve trafik yüklerine karşı gösterdikleri davranışın zamanla değişiminin incelenip yapının kalan ömrünün tahmini yapılmaktadır. Bu doğrultuda, kablolu ve kablosuz sistemli çevresel titreşim testleri uygulanıp dinamik karakteristikleri (doğal frekansları, mod şekilleri ve sönüm oranları) Operasyonel Modal Analiz yöntemiyle belirlenmiş olan köprü, tarihi yapılar ve baraj örneklerinin son yıllarda popüler bir konu haline gelen yapısal sağlık izlemesi yöntemiyle zamana bağlı değişimleri incelenecektir. Yapıların belirli periyotlarla izlenmesiyle yapıların yapısal davranışlarının zamana bağlı değişiminin nasıl olduğu irdelenerek yapının gelecekteki yapısal davranışlarının belirlenmesi sağlanacaktır. Yapılacak bu tahminlerle yapının kullanım ömrü belirlenecektir. Ayrıca yapının sürekli izlenmesi yapıda sel, rüzgar, deprem, aşırı yük gibi çeşitli nedenlerle oluşabilecek hasarların belirlenip, yapıya gerekli müdahalenin yapılmasına olanak sağlayacaktır. Yapılacak çalışmalar sonucunda; projelendirme aşamasında kabul edilen kriterlerin ne kadar gerçekçi olduğu, seçilen yapılarda hasar olup olmadığı, yapıların işletme sırasında maruz kalabileceği dış etkiler karşısında beklenen davranışı hangi ölçüde yansıtabileceği, olası büyük bir depremde ve aşırı yükler altında nasıl bir davranış sergileyeceği, alınacak önlemler ve yapıların kalan ömürlerinin belirlenmesine yönelik sonuçlar elde edilecektir.